Yerel kongreler, isyan bayrağını açmış, İstanbul’un komutanlarını Anadolu’ya çağırıyordu. 1919 başında Ali Fuat ve Kazım Paşalar, bu çağrıya uyarak Anadolu’ya, ordularının başına döndüler.
Mustafa Kemal’e Anadolu kapısını açacak anahtar ise, o günlerde Yıldız Sarayı’ndan hediye geldi. Samsun ve çevresinde bozulan asayişi düzeltmek üzere bir komutanın bölgeye gönderilmesi gerekiyordu. Harbiye Nezareti, bu işi yapabilecek komutanları sıraladı ve bu liste, Sadrazam Damat Ferid Paşa tarafından Padişah’a sunuldu.
Vahdettin, listeyi gözden geçirdikten sonra, parmağını, “Mustafa Kemal Paşa” isminin üzerine koydu. Ancak, bu ismin karşısında, bir istihbarat notu yazılıydı:
“Cumhuriyetçidir…”
Damat Ferid, bu nota dikkat çektiyse de Vahdettin umursamadı ve görev emrini imzaladı. İmzaladığı belge, aslında yeni bir Cumhuriyet’in doğuş belgesiydi.
Şimdi Samsun’dan yükselecek deniz, bütün Anadolu’nun kabaran nehirlerini Ankara’ya akıtacaktı.*
Kaynak:*Can Dündar’ın, İmge Kitabevi Yayınları’ndan çıkan “Yükselen Bir Deniz” adlı eseri, Yıl 2004, “Anadolu Çağırıyor İstanbul-1918”, s. 82-85
———————————————————
1919 yılı, Türkler açısından kara günlerin yavaş yavaş renk değiştirmeye yeltendiği ama davetsiz misafirlerimizin, “boşuna ümitlenmeyin, bu muhteşem güç karşısında debelenmek nafile, başaramazsınız” nidalarının yükseldiği bir sürecin başlangıcı olmuştu.
İşgal altındaki İstanbul’un Osmanlı hanedanı ise, davetsiz misafirlerinin tavsiyesine, “haklılar” mantığı ve “aman boş yere kan akmasın” basiretiyle yaklaşıyordu.
Ama işgalin selle gelen kirli suları, sinsice İstanbul sokaklarında yerini alarak, ahtapotun kolları gibi, İstanbul’un bayram yapan çoğu azınlığının dışında, sarıp sarmalıyordu önüne geleni… Zor günlerdi vesselam…**
Kaynak: **Anadolu’da Bilimin Ayak İzleri 353
———————————————————–
16 Mayıs 1919 Ve Samsun’a hareket
15 Mayıs 1919, O’nu Samsun’a götürecek olan Bandırma Vapuru’nun kaptanı İsmail Hakkı Bey’i makamına çağırır yolculuk hakkında bilgi alır ve ertesi gün öğle üzeri hareket edeceklerini bildirir.
Yolculuk günü vapur, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulur ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi’nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura biner. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal’e “yola çıkmayın, işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceksiniz ve vapur batırılacak” der fakat O, yolculuğun plânlandığı gibi süreceğini söyler.
Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde
öğle üzeri İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkar. Rauf Bey’in
belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru’nu izlemeye başlar ancak
Karadeniz’e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybettirir.
Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey’e karaya yakın bir rota izlemesini ve
düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emreder.
Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı’na girer.***
Kaynak:*** Atatürk Düşünce Derneği