Vatanını koruma uğruna en değerli uzuvlarını yitiren kahraman gazilerimiz önünde saygıyla eğiliyorum.
Aşağıdaki yazı kitabım “ALEV ALEV” den kısa bir alıntıdır. Tamamını okumayı arzu edenler www.halkkutuphanesi.com a girip “ÜCRETSİZ” indirebilirler.
İlhan Küçükbiçmen
Yatakta kan ter içinde kalmış, ellerinin yardımıyla, bir o yana
bir bu yana dönüp duruyor ve zaman zamanda sayıklayarak
anlaşılmaz sesler çıkartıyordu. Birdenbire avazı çıktığı kadar
bağırıp çağırmaya, etrafa küfürler savurmaya, lanetler okumaya başladı. Geçirdiği sarsıntı ve aşırı depresyon nedeniyle ağzı burnu köpürüyor, vücudu zangır zangır titriyor, bazen kontrol edilemez şekilde kasılıyor, bazen de adeta çağlayan bir ırmakta yüzen kano gibi çalkalanıp duruyordu. Kontrolden çıkmıştı ayaklardan yoksunkoca vücut.
Efe lakaplı, Gazi Onbaşı Cemal İnce’nin istem dışı
kopardığı bu kıyamet, buraya geldiği yaklaşık 1 aydan beri, hemen her gece tekrarlanıyor ve yan odalarda kalan diğer arkadaşlarını da ne yazık ki rahatsız ederek uyandırıyordu.
Odasının hemen sağ yanındaki, kendisininki gibi kuzey doğuya bakan odada, hafiften horlayarak uyuyan Gazi Piyade Yüzbaşı Zafer Aksoy her zamanki gibi gürültüye irkilerek uyandı ve hemen alaca karanlıkta doğrularak kendini yastığının üzerine doğru çekti ve parmaksız sol elinin yuvarlak kısmıyla, uzanıp başucunda bulunan gece lambasının düğmesine bastı. Ardından da düğmenin hemen yanı
başındaki hemşire çağırma zilini her zaman yaptığı gibi uzun uzun çaldırdı. Sonra ıhlayarak öne doğru kaykılıp, yarısı sağlam kalan tek sağ ayağını, yataktan aşağı sarkıttı ve dikkatlice her zaman yatağının sağ yanında bulunan frenlenmiş tekerlekli sandalyesini sıkıca kavrayarak üzerine sıçradı ve yan odadaki Efe Cemal’in yatağına doğru elleriyle tekerleklerine hareket verdi…
Burası, Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Ve Bakım