Değerli okur dostlarım, öncelikle 2020 yılının ülkemize ve tüm insanlığa adalet ve barış getirmesini diliyorum. Umarım, tarım ve hayvancılığımız, insanımızın işi ve aşı olan sanayimiz ve endüstrimiz, ekonomimiz ve en önemlisi olan eğitim düzeyimiz geçmiş yıllardan daha iyi bir düzeye ulaşır.

Saygı ve sevgilerimle

İlhan Küçükbiçmen

Not: Aşağıdaki yazı, geçtiğimiz 20 yıl içinde ülkemizde ne kadar çok kanlı eylem yapıldığının tespiti amacıyla yayımlanmıştır.

 

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………….

04 Ocak 2020 Cumartesi

Günay Güner

Türkiye’de 1940 sonrası dönem, sağ yönetim altında adeta kıyımlar tarihidir. AKP’nin yönetime gelişi yapbozun tamamlanışı gibidir. Yetmişli yılların kan donduran kıyımları bir yana, AKP’nin öngününde, 12 Mart 1995’te İstanbul Gazi Mahallesi’nde, pastane ve kahvenin taranması ardından protesto amacıyla toplanan halka arkalarından açılan yaylım ateşle 17 kişi öldürüldü, yüzlerce kişi yaralandı. 21 Ekim 1999’da Ahmet Taner Kışlalı yine arabasına konan bombayla öldürüldü. 8 Ocak 1996’da gazeteci Metin Göktepe polislerce dövülerek öldürüldü. 24 Ocak 2001’de Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan kurşunlanarak öldürüldü. 3 Kasım 2002’de AKP yönetime geldi ve hemen ardından, 18 Aralık 2002’de Necip Hablemitoğlu evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Bugünlerde FETÖ davaları görülürken kanıtlanıyor ki Hablemitoğlu’nu öldüren FETÖ’dür. Tıpkı 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i öldürdükleri gibi.

Acı kayıplar

Laik yaşam ve yönetim biçimine karşı artan AKP saldırıları nedeniyle 14 Nisan 2007’de Ankara-Tandoğan’da, 29 Nisan 2007’de İstanbul-Çağlayan’da, 5 Mayıs 2007’de Manisa ve Çanakkale’de, 13 Mayıs 2007’de İzmir-Gündoğdu Meydanı’nda Cumhuriyet mitingleri yapıldı.

23 Mayıs 2013’te başlayan Gezi Direnişi laik kesimin, yaşam biçimine yapılan müdahalelere yaygın tepkisi biçiminde gelişti. Gezi Direnişi’nde ellerinde sapan bile olmayan gençler salt demokratik, barışçı protesto haklarını kullanıyorlar diye öldürüldüler. 1 Haziran 2013’te Ethem Sarısülük, 2 Haziran 2013’te Mehmet Ayvalıtaş, 3 Haziran 2013’te Abdullah Cömert, 5 Haziran 2013’te Mustafa Sarı, 6 Haziran 2013’te İrfan Tuna, 10 Temmuz 2013’te Ali İsmail Korkmaz polisçe vurularak, dövülerek ya da yakın mesafeden, hedef gözeterek gaz fişek atılarak öldürüldüler. 16 Haziran 2013’te gaz fişeğiyle başından vurulan Berkin Elvan aylarca komada kalmasının ardından 11 Mart 2014’te yaşamını yitirdi. Recep Tayyip Erdoğan polislerin destan yazdığını söyledi. Burada adlarını bilmediğimiz, adlarına ulaşamadığımız öldürülenlerin yakınları, yaralananlar bu satırların yazarını bağışlasınlar.)

Oya bakılmaz

Bu dönemdeki kıyımlar yalnızca siyasal kıyımlar değildir. 22 Temmuz 2004’te Pamukova hızlandırılmış tren kazasında 41 kişi öldü. Raylar, altyapı uygun değildi. Yalnızca gösteriş için makiniste hızlı gitmesi buyruldu. 20 Eylül 2011’de Ankara-Kızılay-Kumrular Caddesi’nde PKK’nin bombalı saldırısı sonucunda 5 kişi öldürüldü. 28 Aralık 2011’de terörist olduklarından “kuşkulanılan” kaçakçılar, Uludere’de, savaş uçaklarıyla bombalandı: 35 ölü. Deneyimli ve yurtsever subaylar Ergenekon-Balyoz sahte davalarından dolayı, 158 Temmuz 2016’da darbe girişiminde bulunacak FETÖ’nün tutsağı olarak Silivri-Hasdal cezaevlerindeydiler! Silivri düzmece davalarında tutuklulardan yaşamlarını yitirenler, yaşamlarına kıyanlar oldu. 13 Mayıs 2014’te Soma maden ocağındaki patlamada 301 işçi öldü. Resmi 301 sayısındaki 1, küsurlu görünsün diye konmuş gibidir… (Somalı esnaf, vitrinlerine koydukları duyurularla maden şirketine destek verdi!)

20 Temmuz 2015’te Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı terör örgütü Suruç’ta gençleri bombaladı (canlı bomba), 33 kişiyi öldürdü, yaklaşık 100 kişiyi yaraladı. IŞİD 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garında miting için toplananlara canlı bombayla saldırdı, 102 kişiyi öldürdü, onlarcasını yaraladı. 17 Şubat 2016’da Ankara Genelkurmay önünde bekleyen, Genelkurmay çalışanlarının servis araçlarına bombayla saldıran PKK, 28 kişiyi öldürdü, 61 kişiyi yaraladı. 12 Mart 2016’da, Karaman’da, Ensar Vakfı’na ait öğrenci yurdunda, 45 çocuğa, yıllardır cinsel saldırı uygulandığı ortaya çıktı. (Sanıklar yargıdan kaçırıldığı gibi, günümüzde de gün geçmiyor ki benzer bir acı olay yaşanmasın.) 13 Mart 2016’da canlı bombayla Ankara Kızılay Güvenpark’ta saldırı düzenleyen PKK, 37 kişiyi öldürdü, onlarcasını yaraladı. Paramparça edilip öldürülenler gencecik dershane öğrencileriydiler. 15 Temmuz 2016’da Fethullah Terör Örgütü darbe girişiminde bulundu. FETÖ yaklaşık 250 kişiyi öldürdü. Oysa 10 yılı aşkın süre devlet olanakları Fethullah cemaatine açılmıştı. Bu cemaat kamuda, orduda, poliste ve özelde yaygın biçimde kadrolaşmıştı. 29 Kasım 2016’da Adana-Aladağ’da Süleymancılar cemaatinin yönettiği kız çocuk yurdunda çıkan yangında 11’i çocuk, 12 kişi yanarak öldü. 10 Aralık 2016’da İstanbul Dolmabahçe’de yapılan bombalı saldırı sonucu 45 kişi öldürüldü, 145 kişi yaralandı.

31 Aralık 2016’da yılbaşı gecesi Reina eğlence yerini basan IŞİD militanı yaylım ateş açtı, bombaladı, 39 kişiyi öldürdü, 69 kişiyi yaraladı. 5 Ocak 2017’de İzmir’de büyük bir kıyımı, trafik polisi Fethi Sekin canını feda ederek önledi. PKK’nin planı İzmir Barosu içinde saldırıydı. Ayrıca, AKP yönetimince Suriye’de Beşşar Esad yönetimine karşı başlatılan saldırılar, IŞİD, El Kaide vb. örgütlerin alabildiğine desteklenmesi, eğitilip donatılarak Esad güçlerine, laik güçlere karşı savaşmalarının sağlanması sonucunda yüz binlerce Suriyeli öldürüldü, göç ve kaçış yollarında canından oldu, yakınlarını yitirdi; yüzlerce insan, yüzlerce çocuk Ege Denizi’nin sularına gömüldü.

8 Temmuz 2018’de Çorlu’da 5 vagonun raydan çıkıp devrilmesi sonucunda 24 kişi öldü, yüzlercesi yaralandı. Rayların altındaki toprak boşalmış ama TCDD’nin haberi olmamış. Soma kıyımı duruşmaları bitti, mahkeme maden şirketi sahibini suçsuz buldu, diğer ilgililere ise en az cezaları vererek konuyu kapatmış oldu. Kararın seçimler sonrasına bırakılması da anlamlıydı. Emniyet Müdürlüğünde, polis araçları içinde yapılan işkenceleri, yüzlerce yurttaşa, partili cumhurbaşkanına hakaret savıyla dava açıldığını, çevre, doğa kıyımının inanılmaz boyutta olduğunu da eklemek gerekir. Ve daha birçok olay…

İnanılır gibi değil… Böylesi kıyımlara, hafifleterek dillendirelim ki engel olamamış bir yönetimin ne kadar oy aldığına bakılmaz. Hemen istifa etmesi gerekir.