CHP, Bolu’da kampa giriyor. Yurt Gazetesi 26 Eylül 2018

CHP, TBMM Grubu’nun 27’nci Dönem 1’inci Çalışma ve Değerlendirme toplantısı kapsamında Bolu Abant’ta kamp yapacak

CHP’nin TBMM Grubu’nun 27’nci Dönem 1’inci Çalışma ve Değerlendirme toplantısının programı açıklandı.
Açıklama kapsamında toplantı yarın Abant Tabiat Parkı’nda bulunan Büyük Abant Otel’de gerçekleştirilecek akşam yemeği ile başlayacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, değerlendirme toplantısı kapsamında 28 Eylül Cuma günü basına açık sunuş konuşması yapacak. Kılıçdaroğlu, daha sonra basına kapalı olarak milletvekillerine hitap edecek.
Aynı gün CHP Grup Başkanvekilleri, yasama faaliyetlerine ilişkin bilgi sunacak. Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un uzun süredir üzerinde çalıştığı Yerel Seçim Strateji Belgesi de kamptaki değerlendirmeler arasında yer alacak.
CHP’nin yerel seçim ilkelerinin belirleneceği belgeye son şekli verilecek. Belge, kamp sonrası kamuoyuyla paylaşılacak. Ayrıca Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz dış politik gelişmelere, Faik Öztrak ise ekonomik gelişmelere ilişkin sunum yapacak. Kampın cumartesi günü yapılacak oturumunda ise milletvekillerine yönelik etkili iletişim semineri düzenlenecek.
Sunum, Prof. Dr. Can Bilgili ve Kamil Sönmez tarafından gerçekleştirilecek. Toplantı 30 Eylül Pazar günü basın sunumu ile sona erecek.

YORUMUM:
Ülkemiz akıl almaz bir ekonomik buhranın eşiğinde. Her ne kadar başta Sn. Cumhurbaşkanımız RTE olmak üzere, onun söylem ve mimiklerinin taklitçisi ve devamı olan AKP kurmayları hep bir ağızdan gerinerek “ülkede kıriz mıriz yok” diyorlarsada. Eminim onlar da kötü gidişatı iç dünyalarında onaylıyorlardır. Çünkü “matematik yalan söylemez”.

Bugünden bakınca görünen tablo ne yazık ki şu: SÖZCÜ yazarı Murat Muratoğlu’na göre bu yılki toplam dış borcumuz 465 milyar $. Bunun 180 milyar $ ı ya bir yıl içinde ödenecek veya bu borç yüksek faizle (ki o da bulunabilirse) döndürülebilecekmiş. Durun daha bitmedi… Bu yılın İthalat İhracat arasındaki fark yani “cari açık” 50 milyar $ diyor yazar.

Yaklaşık 2 haftadır farklı kanallardaki haberlere ve vatandaş yorum ve yakınmalarına bakıyorum da iki farklı hava estiğini şaşkınlık ve üzüntü içinde izliyorum. Görsel medyanın neredeyse % 90 ını oluşturan, başta TRT kanalları olmak üzere “yandaş” adı yakıştırılan diğer bilinen TV kanallarındaki yorumlarda pahalılıktan, fiyatların uçtuğundan, işçi ve memur maaşlarının düşüklüğünden, çalışma şartlarının kötülüğünden, işçi ölümlerinde haber olarak eser yok.

Ama başta FOX TV olmak üzere HALK TV, ULUSAL KANAL, KANAL B gibi bazı TV kanalları ve İnternet Gazeteleri yaşanan ekonomik çöküşü gariban halkımızın ağzından tüm gerçekliğiyle yansıtmaktadır. Milli paramız TL. nin bir ay gibi kısa bir zaman diliminde yalnız $ da değil, diğer Euro, İsviçre Frangı, Japon Yeni gibi temeli güçlü paralar karşısında da % 50 lerden fazla değer yitirdiğine ülkece yüreklerimiz yanarak şahit olduk. Umarım daha kötüsünü görmeyiz.

Özet olarak 16 yıllık AKP iktidarı döneminde, “faiz haramdır” söylemlerine rağmen yurt dışından sorumsuzca, defalarca alınan bugün “lanetlediğimiz” ABD $ larını ne yazık ki artık geri ödeyemez duruma geldik. Bu 16 yıllık iktidar döneminde AKP ayrıca 60 milyar $ değerinde ülkemiz kaynaklarını satmış ve bu parayı da harcamış. Şu anda bağımsızlığı hala tartışılan Merkez Bankamız da elinde kalan son “barutu” kullanma durumuna geldi. Geç de olsa faiz artırımlarıyla süratle yükselen enflasyonu dizginlemeye çalıştı. Tabii “şimdilik”.

16 yıllık AKP döneminde Yüksek Hızlı Trenler, Metrolar, Marmaray, Tüp Geçit, 3. Y. Beyazıt köprüsü ve Osman Gazi köprüsü, İstanbul 3. Hava Limanı (yapılıyor), Mersin Akkuyu Nükleer Santrali (yapım aşamasında, Sinop Nükleer Santrali (başlangıç safhasında), birçok oto yol, şehir hastaneleri gibi çağdaş projeler de yapıldı veya yapılıyor. Kim istemez ki böyle çağdaş yatırımları ülkesinde.

Adı her ne kadar “Yap İşlet Devret” olsa da sonunda bu eserlerin büyük bir bölümünü üreten “Dış Güçlere!” pardon Yabancı Firmalara ne yazık ki nefret ettiğimiz $ ile borçlandık. Hovardaca harcadık, en güzel atasözlerimizden birisinde verilen öğüte kulak vermedik yani “Ayağımızı Yorganımıza Göre Uzatmadık”.
İşte ülkemiz bu zorluklar içinde, tarımın bittiği, birçok tarımsal ürünün yurt dışından ithal edildiği; hayvancılığın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu, bazılarında “Şarbon” gibi ölümcül hastalık taşıyan canlı hayvan veya “Karkas Et” ithal edildiği bir dönemi yaşamaktadır.

İşte sorunların üst üstüne “dağ gibi” yığıldığı 16 yıllık AKP iktidarının, dolayısıyla ülkemizin bu zorlu “ekonomik çöküş” döneminde, Ana Muhalefet Bayrağını adeta kimseye kaptırmayarak “sadakatle!” dalgalandıran CHP’ye çok iş düşüyor. Tabii diğer muhalefet partilerine de…

CHP yukarıda bahsi geçen Abant kampını çok iyi değerlendirmelidir. Şayet bugüne kadar siyaseten tam kavrayamadığı Anadolu insanımızı; önümüzdeki yıl Mart ayında yapılacak olan “Yerel Seçimler” için gerçekçi, ayağı yere basan politikalar geliştiremeyip, çoğunluğu AKP ye oy vermiş, her bakımdan “yoksullaşmış” halkımıza yepyeni, “gerçekçi” bir politikalarla sorunlarının neler olduğunu “vatandaşın dilinden” anlatamazsa… Belki Ana Muhalefet pozisyonunu bile kaybedebilir diye düşünüyorum…

Ama artık “yeter be kardeşim”… böyle bir krizde dahi ülkeye “ümit” aşılayamayacaksan… kusura bakma bırak git Sn. Kılıçdaroğlu. Acaba biraz ağır mı konuştum!
İlhan Küçükbiçmen