Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında Girit’ten İzmir’e göç eden bir ailenin oğluydu Mustafa Fehmi. İzmir Öğretmen Okulundan mezun olan ilk öğretmenlerindendi.
“Kubilay” soyadını, kanun çıkmadan altı yıl önce almıştı.
İzmir Menemen de Asteğmen olarak vatani görevini yaparken; 23 Aralık 1930 da Manisa’dan kalkıp Menemen’e gelen, Derviş Mehmet ve kendi gibi gerici yandaşları tarafından Hükümet Konağına, ” Şeriat İsteriz” diye bağırarak yürüyüşe geçtikleri zaman, onları durdurmuştur.
O sırada gelen gurup içinden Kubilay’ın üzerine ateş açılmış ve bu kahraman vurularak yere düşmüştür.
Sonra bu caniler ellerinde bulunan testere ağızlı bağ bıçağı ile Kubilay’ın başını keserek gövdesinden ayırdılar ve başı bir sırığın ucuna takıp etrafta dolaştırmaya başladılar.
Ayrıca olaya müdahale etmek isteyen Hasan ve Şevki ,ismindeki iki kahraman bekçimizi de şehit ettiler.
Mustafa Kemal Paşa bu olayı duyduğunda Edirne’deymiş. Öfkelenip, sinirlenerek; “bu aslında, Cumhuriyet’in ve bizim kafamızı kesmeyle aynıdır,” demiştir.
Ardından bölgede sıkı yönetim ilan edilip, İstiklal Mahkemesi kuruldu ve olayda suçlu görülen 28 sanık, Kubilay’ı şehit ettikleri yere kurulan darağacında asıldı.
Daha sonra 1934 yılında bu üç kahraman devrim şehidimiz için Menemen’e bir anıt dikildi.
Not: (1) Bu yazı Yılmaz Özdil’in “SÖZCÜ” deki makalesinden esinlenerek yazılmıştır
Not: (2) Bu anıtı 6-7 yıl önce Menemen’de görüp, devrim şehitlerimiz ruhuna dua etmek, bana ve eşime nasip olmuştur. Işıklar içinde uyuyun aziz kahramanlarımız…
İlhan Küçükbiçmen