MAZBATA’YA GİDEN ZORLU YOL (2)
31 Mart 2019 pazar günü olarak tespit edilen Mahalli İdareler ve Muhtarlar seçimi için yarış başlamıştı. İBB için Cumhur İttifakı adayı Sn.Yıldırım ile Millet İttifakının adayı Sn. İmamoğlu’nun isimleri . Bunların dışında Türkiye’de bulunan tüm Büyükşehir Belediyeleri, Şehir Belediyeleri ve İlçe Belediyeleri ve meclisleri için de adaylar taraflarca belli olmuştu.
Bu süreç Cumhur İttifakının tüm devlet imkanlarından her zaman olduğu gibi doyasıya istifade edebileceği, neredeyse TRT dahil tamamına yakın kendilerine yakın medya kanallarını kullanacağı avantajlı bir süreçti. Seçim için, “bu bir beka sorunudur” diye farklı bir mecraya çekmeleri, rakipleri Millet İttifakı’nı HDP’nin Kürt oylarına talip oldukları için, “zillet ittifakı” diye karalamaları görünürde kendileri için iyi taktiklerdi.
Ama özellikle İstanbul’da sahneye beklenmedik, sıra dışı bir aday çıkmıştı. Açık hava veya kapalı mekan söylemlerinde, gezip dolaştığı çarşı pazarlarda, ziyaret ettiği yoksul iftar sofralarında kullandığı herkesi kucaklayan, sevgi dili adeta Türk Siyasi Tarihinde bir “metafor” yani bir başkalaşım oluşturmuştu. Kendisini izleyen çocuk, genç, kadın, erkek ve yaşlıları samimi ve içten yaklaşımları ve dokunmalarıyla adeta büyülüyordu bu genç lider adayı Sn.Ekrem İmamoğlu.
İstanbul’daki güçlü rakibi ise kendinden hayli yaşlı, çok tecrübeli, insan ilişkileri çok iyi ve esprili ama heyecanı oldukça sınırlı bir adaydı. Aslında Sn.B.Yıldırım TBMM Başkanlığı gibi çok önemli bir görevdeydi ve İBBBaşkanlığı adaylığına hiç de gönüllü değildi ama karşısında, kendisinden aday olmasını bekleyen, uzun yıllar birlikte siyaset yaptığı, asla hayır diyemeyeceği lideri Sn. Erdoğan vardı. Öyle de oldu… kıramadı.
31 Mart seçim günü gelip çattığında, sandıklar açılıp YSK’nın seçim yasağını kaldırdığında Türkiye genelindeki sonuçlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı. Saatler ilerledikçe özellikle sahillerde yer alan Büyük Şehir Belediyelerinin neredeyse tamamına yakınını Millet İttifakı’nın CHP’li adayları kazandığı belirginleşiyordu. Örneğin Antalya, Mersin, Adana, Muğla, Aydın, İzmir’de sonuçlar neleşmişti. Sonucu merakla beklenen Ankara’da el değiştiriyor, AKP’den CHP’ye devrediliyordu.
Ama en merakla bekleneni ise İstanbul’un sonucuydu. İstanbul için Sn.Erdoğan, her ne kadar, dikilen gökdelenler için, “bu şehre ihanet ettik” dese de bunun yanında “İstanbul benim sevdam” demekteydi. İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi de kaybeder sözleri siyasi yaşamımıza girmişti. Velhasıl İstanbul sonuçları sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde merakla izleniyordu.
Yarın kaldığım yerden devam edeceğim. İlhan Küçükbiçmen
İlhan Küçükbiçmen2019-06-29T10:24:05+00:00