Dün akşam yani 14 Ekim’de TV kanallarına, Fransa-Türkiye milli maç öncesi sırayla göz attım. Önce, dünya şampiyonu Fransa ile Paris’te 1-1 beraberlik elde ederek altın bir puan alan milli takımımızı ve hocamız Şenol Güneş’i gönülden kutluyorum.

Suriye’nin kuzeyindeki, Türkiye’nin harekat yaptığı “Güvenlik Şeridi” ilgili Sıcak haberlerin biri geliyor, biri gidiyordu. Yeni adıyla Suriye Milli Ordusu askerlerinin ön saflarda yer aldığı TSK’nın bölgeye yaptığı harekat gerçekten akıl almaz bir hızda ilerliyordu. Doğu kesimde Ceylanpınar’ın hizasına denk gelen Resulayn kasabası ve Akçakale’nin hizasına denk gelen Tel Abyad kasabası terörist YPG silahlı güçlerinden süratle arındırılmış, kilometrelerce sığınak ele geçirilmiş ve nihayet belli cepler halinde T-4 nolu karayoluna ulaşılmıştı.

Ama başta ABD olmak üzere, AB ülkeleri ve Arap ülkelerinin 2si (Katar ve Somali) hariç tümü hatta bir ölçüde hani yakınımızda hissettiğimiz Rusya bile harekatın bir an önce sonlandırılması konusunda görüş bildiriyorlardı.

Neredeyse tüm dünyanın % 80-90 ının tavır koyduğu, özünde yapmakta haklı olduğumuz bu harekata tepkiler çığ gibi büyüyordu. Bizi ayrıca Azerbaycan ve Pakistan destekliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan’a dün yaptığı ziyarette iş adamlarına yine afralı tafralı konuşmalarından birini daha yaptı. Her zaman olduğu gibi “Eyy..Avrupa! ” salvolarına biraz da haklı olarak devam etti. Konuşmasında sıranın Ayn-El Arap yani Kobani’ye ve Münbiç’e geldiğinden dem vurdu. İyi hoş da…!

Bugün bir baktık Trump efendi yine twit üstüne twitlerini atmış. Bu arada Türkiye ile ilgili yeni bir yaptırım kararnamesi imzalamış. Bu kararnamedeki başlangıç salvoları… Türkiye’nin Savunma, İç İşleri ve Enerji Bakanları ve personeline ABD’ye giriş yasağı, bunların (tabi varsa) ABD’deki mal varlıklarının dondurulması ve ilave olarak Türkiye’den yaptıkları Çelik ithalatı vergisini %25 ten % 50 çıkartması ve daha mürekkebi bile kurumayan Türk-ABD ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkartılması anlaşmasının iptali. Tüm bu yaptırımların üzerine de Bay Trump diyor ki: “Erdoğan bana Kobani’ye harekat yapmayacağına dair söz verdi”. Ne derler, “haydi burdan yak!” Bir de ABD yetkilileri İncirlikte bulunan 50 adet nükleer başlıklı roketi buradan başka bir ülkeye taşımak arzularını yinelemişler. Kardeşim baş belası füzelerini artık al ve tamamen ülkemizden çık git…

Akşam üzeri TV lerde bunların üstüne bir de Rusya ile ilgili bir alt yazı geçti. “Rus birlikleri Münbiç’te Türk ve Suriye rejim güçleri arasında devriye görevi yapıyor.” Hani biz ABD güçleri çekildikten sonra Menbiç’i kontrol altına alacaktık!

Tüm bu haberlerin üzerine gerçekten çok sinirlenerek, şimdilik susma hakkımı kullanıyorum. Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim: “Dış Politikamız ne yazık ki çok kötü işliyor.”

İlhan Küçükbiçmen