Sevgili okurlar… dostlar… arkadaşlar haydi ! hep birlikte şu tarihi öneme haiz “Gerekçeli Karar” üzerinde fikir jimnastiği yapalım.

  Önce 6 Mayıs 2019 tarihli kısa kararda seçimin iptal edilmesinin özünü önümüze alalım.

  Şöyle diyor:”“Bir kısım sandık kurullarının ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da  seçim sonucuna müessir olması”.

  Evet İBB Başkanlığı seçiminin iptali kararının YSK’nın 7 üyesinin onayladığı iptal kararı bu.

  Şimdi konuyu biraz açalım. “Bir kısım sandık kurulları” denilen rakam 754. Yani kanuna aykırı olarak nitelendirilen sandık sayısı 754. Buraya kadar bir sorun yok. Gelelim bu sandıkların yapısına. Önce şunu söylemek gerekiyor. Kanun gereği bu sandıklara atanması gereken başkan ve yardımcıları “kamu görevlisi” olmaları gerekiyor. Bu seçimi de İlçe Seçim Kurulları yerine getiriyor. Yani bu konunun seçime katılan siyasi partilerle bir ilişkisi yok. Yukarıdaki 754 sandıkta başkan veya yardımcısı için (nedenleri çok çeşitli olabilir) kamu görevlisi yerine öğretmenler ve bankacılar görevlendiriliyor. Ben bunun nedeni…niçini üzerinde durmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Suçlu varsa cezasını çekmelidir.

    Gelelim 754 adet seçim sandığının durumuna. YSK Başkanı Sadi GÜVEN yazdığı şerh yazısında diyor ki; “754 sandığın 750 sinde AKP’nin temsilcisi var. Bu nedenle seçim iptal edilemez.

    Ben de aynı fikirdeyim. 750 sandıkta başkan ve yardımcısından başka AKP temsilcisi var. Peki başkaları da var mı? Tabii ki var. CHP dahil diğer bazı partilerin de temsilcileri var. Toplamı 7 kişi ediyor. Seçim yapılmış, bitmiş. Bu sandıklarda hiçbir itiraz olmamış vaya olduysa bile tutanak tutulmuş.

    Sonuçta halkın özgür iradesi bu sandıklara yansımış mı? Evet yansımış. Öyleyse seçimin iptali söz konusu olmamalı.

    Diyelim ki şimdi olduğu gibi, YSK’nın 7 üyesi iptal etmeye karar verdi. O zaman iptale konu olan kanunsuz olarak değerlendirilen sandıklarda bulunan tüm oylar geçersiz olmaz mı? Hangi ön görüyle ve mantıkla, hangi vicdani ölçütle içlerinden sadece birini yani İBB Başkanlığı seçimini (AKP sadece buna itiraz etti diye) iptal edersiniz. İstanbul’daki toplam 4 seçimin birlikte iptali olmalıydı.

   Ben bunu, Türk Hukuk Tarihine geçmiş, siyaset güdümlü talihsiz, yürekleri sızlatan bir karar olduğunu düşünüyorum.

   İlhan KÜÇÜKBİÇMEN

NOT: Dilerseniz FACEBOOK sayfama “kısa Mesaj” atarak duygu ve düşüncenizi iletebilirsiniz.