Bugün 22.Haz.2019 cumartesi, yani neredeyse 6-7 aydır Mahalli Seçimler yani Muhtarlar, Belediye Başkanlıkları ve Meclis Üyeleri seçimleri ile yatıp kalktığımız son propaganda günü. Yarın ise mega kentimiz İstanbul’un sadece B.Ş.B. Başkanlığı seçimi için İstanbul seçmeni 2nci defa sandık başına gidecek.

Malumunuz 31 Mart 2019 da yapılan seçim, bazı sandıklarda, temin edilemeyen resmi devlet memuru sandık başkanları yerine öğretmen, banka görevlisi gibi kişilerin görev yapmaları yüzünden YSK’nın 4 üyesinin karşı oy vermesine rağmen,  7 üyesinin onayı ile iptal edilmişti. Bahsi geçen 900 civarındaki sandıkta vatandaşın oyları, usulsüzlük, adaletsizlik var mı yok mu diye tekrar sayılmamış ve seçim bence “hukuksuz ve adaletsiz” olarak iptal edilmişti.

Bir iki gün önce AKP’li Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan; yukarıda bahsettiğim YSK kararıyla,  6 Mayıs’ta mazbatası elinden alınan seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kast ederek “topal ördek” yakıştırmasını yapmış ve sözlerine şöyle devam etmişti, “eyy CHP adayı; senin İBB Meclisinde çoğunluğun yok. Ayrıca çoğunlukta olmadığın Komisyonları nasıl kuracak ve yöneteceksin?” diye kendisini dinleyen topluluğa propaganda yapıyordu.  Erdoğan’a göre Ekrem İmamoğlu asla seçilmemeli, onun yerine kendi adayı Sn. Binali Yıldırım’a oy verilmeliydi. İstanbul’a ancak bu şartlarda destek verilebilecekti.

Evet bu asla etik olmayan, İstanbul seçmeninin iradesine bile tehdit oluşturan, akla ziyan bir siyasetti. Demek, Ekrem İmamoğlu tekrar seçilirse İstanbul’u yönetemeyecekti. Hatta bir ara Sn. Erdoğan kendisini dinleyen halka ve televizyonlardan bütün ülkeye seslenerek, “ya Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’a veya Zillet İttifakı adayı “Sisi” ye yani Mısır’ın diktatörüne benzettiği Ekrem İmamoğlu’na oy vereceksiniz diye çok tehlikeli bir dil kullanmıştı. Ben hepsini bir kenara koyup şunları söylemek istiyorum:

Sn. Ekrem İmamoğlu kazandığı seçim sonucunda İBBaşkanı olarak yaptığı 18 günlük icraat safhasında çok önemli kararlara imzasını atmış, su gideri ve ulaşım giderleri konusunda yoksul ve fakir vatandaşın yararına indirimler gerçekleştirmişti. Ayrıca şaibelerin, yandaş kayırmaların, neredeyse 25 yıllık AKP iktidarında kemikleştiği kararların alındığı İBB Meclisi oturumlarını medya yoluyla şeffaflaştırarak halkın bilgisine sunmuştu. Bence Youtube dan da tüm dünyanın izleyebilmesine açık bu uygulama kesinlikle “devrim” niteliğindedir. Bu yolla artık İBBMeclisinde alınacak tüm kararlar halk tarafından denetlenebilecektir. Artık ihaleler yandaşlara tezgahlanamayacak, İstanbul halkının yararına şeffaf ve adil ortamlarda yapılacaktır.

İşte bu nedenlerle 16 milyon vatandaşımızın yaşadığı dünya kenti, megapol İstanbul, Sn. Ekrem İmamoğlu şayet tekrar hak ettiği bu göreve seçilirse,”topal ördek” olarak nitelendirilse dahi o meclise doğru kararlar aldıracaktır. Bu da, AKP iktidarının hiç arzu etmediği ve hep kaçtığı,  sistemin “denetlenmesi” anlamını taşır. İlhan Küçükbiçmen